6331 SAYILI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNU
Çalışanların Sağlığı ve İş Güvenliği İçin Güvence
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, 30 Haziran 2012 tarihinde yürürlüğe girmiş olup, ülkemizde iş sağlığı ve güvenliği alanında bir milat niteliği taşımaktadır. Kanunun temel amacı, işyerlerinde çalışanların sağlığını ve güvenliğini korumak, iş kazaları ile meslek hastalıklarını önlemek ve güvenli bir çalışma ortamı sağlamaktır.
Kanunun Getirdiği Temel Düzenlemeler
- Önleyici yaklaşım: Kazalar olduktan sonra değil, önceden riskleri tespit ederek önlenmesi esastır.
- Risk değerlendirmesi zorunluluğu: Tüm işyerleri, faaliyet alanı ve çalışan sayısı fark etmeksizin risk değerlendirmesi yapmakla yükümlüdür.
- İşyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı görevlendirilmesi: Çalışan sağlığını korumak ve iş güvenliğini sağlamak için işverenlerin profesyonel destek alması zorunlu hale gelmiştir.
- Çalışanların katılımı: İş sağlığı ve güvenliği faaliyetlerinde çalışanların görüş ve katkılarının alınması teşvik edilmiştir.
- Acil durum planları: Yangın, patlama, doğal afet gibi acil durumlara karşı işyerlerinin hazır olması sağlanmıştır.
Güncel Önemi
Günümüzde iş kazaları ve meslek hastalıklarının önlenmesi, sadece yasal bir yükümlülük değil; aynı zamanda işletmelerin sürdürülebilirliği, verimliliği ve itibarı açısından da kritik öneme sahiptir. 6331 sayılı kanun, hem işverenler hem de çalışanlar için sorumluluklar getirerek işyerlerinde güvenlik kültürünün gelişmesini hedeflemektedir.
Sonuç
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, çalışanların yaşam hakkını koruyan ve işverenlere önemli sorumluluklar yükleyen kapsamlı bir düzenlemedir. Bu kanunla birlikte işyerlerinde “önce insan, önce güvenlik” anlayışı güçlenmiş, sağlıklı ve güvenli çalışma ortamlarının oluşturulması yasal bir zorunluluk haline gelmiştir.
